Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından 15-16 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen VIII. Uluslararası Şeyh Şa‘bân-ı Velî Sempozyumu, bu yıl “Tarihten Günümüze Filistin ve Kudüs” temasıyla gerçekleştiriliyor. Kudüs’ün tarihi, dini, sosyopolitik ve kültürel yönleriyle ele alındığı sempozyumun açılışı, 15 Mayıs 2025 tarihinde Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda yapıldı.
Filistin ve Kudüs’e yönelik akademik ilgiyi artırmayı, bu alandaki çalışmaları teşvik etmeyi ve kamuoyunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan sempozyumun açılış programına; Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan ve Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Filistin hakkında hazırlanan sinevizyon gösterimi ile başlayan programda ilk konuşmayı, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Nadir Özdemir yaptı.
Prof. Dr. Mehmet Nadir Özdemir: “Bu Sempozyum, Sorumluluk Alma Çağrısıdır”
Prof. Dr. Özdemir konuşmasında Kudüs’ün yalnızca Müslümanların değil, Hristiyanlar ve Yahudilerin de kutsal saydığı bir şehir olduğunu vurgulayarak, “Kudüs tarih boyunca birçok trajediye, işgale ve ihlale sahne olmuştur” dedi.
Günümüzde dünyanın gözü önünde büyük insani dramların yaşandığı Kudüs’ün, bu sempozyumla tarihsel bağlam, dini temeller, hukuki boyutlar ve güncel siyasi gelişmeler ışığında kapsamlı biçimde ele alınacağını belirten Prof. Dr. Özdemir, bu etkinliğin yalnızca bir hatırlama değil aynı zamanda bir sorumluluk alma çağrısı olduğunu ifade etti. Akademisyenlerin görevinin bilgiyi çoğaltmak, bilinç oluşturmak ve adaletin sesi olmak olduğunu vurgulayan Özdemir, sempozyuma katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti.
Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal: “Filistin, Haysiyet ve Varoluş Mücadelesidir”
Açılışta konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise, Filistin meselesinin yalnızca bir coğrafya, siyaset ya da diplomasi meselesi olmadığını söyledi. “Yaklaşık bir asırdır devam eden sistematik zulüm, işgal ve katliama maruz kalan bir halkın haysiyet ve varoluş mücadelesidir” diyen Rektörümüz, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Filistin’de yaşananlar sıradan bir çatışma değildir. Bu, hakla batılın, adaletle zulmün, vahiy ile tahakkümün karşı karşıya geldiği bir tarihî kırılmadır. İsrail’in kadın, çocuk, yaşlı demeden gerçekleştirdiği saldırılar, bombalanan hastaneler, yıkılan okullar, susturulan gazeteciler ve göz göre göre açlığa mahkûm edilen bir halk, çağdaş dünyanın en büyük utanç tablolarından birine dönüşmüştür. Ancak daha utanç verici olanı; bu vahşet, dünyanın gözleri önünde cereyan ederken, maalesef İslam ülkeleri de dâhil olmak üzere uluslararası kamuoyunun suskunluğudur. Medeniyet iddiasındaki dünya, üç maymunu oynamaktadır: Görmemekte, duymamakta, konuşmamaktadır.”
Rektörümüz, konuşmasının sonunda sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen İlahiyat Fakültesi’ne, düzenleme kuruluna ve tüm akademik/idari personele teşekkür etti.
Vali Meftun Dallı: “Gazze, İnsanlık Tarihinin En Büyük Trajedilerinden Birine Tanıklık Ediyor”
Programda son olarak Vali Meftun Dallı kürsüye çıktı. Kastamonu’nun fethinden bu yana bir ilim ve irfan merkezi olduğunu ifade eden Vali Dallı, bu yıl 8’si düzenlenen Şeyh Şa‘bân-ı Velî Sempozyumu’nun Gazze gibi önemli bir konuya ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Vali Dallı, “Bugün Filistin toprakları, özellikle de Gazze, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birine tanıklık etmektedir. İsrail’in sivil yerleşim alanlarını, hastaneleri, okulları ve ibadethaneleri hedef alan saldırıları; kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin yürüttüğü zulüm, tüm dünyanın gözleri önünde sürmektedir. Gazze adeta bir açık hava hapishanesine dönüşmüş; masum siviller, dünyanın sessizliği içinde can vermektedir” dedi.
“Türkiye olarak biz, her zaman olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerimizin yanındayız” diyen Vali Dallı, ülkemizin insani yardımlar, diplomatik girişimler ve kamu vicdanını harekete geçirme çabalarıyla Filistin’e destek olmaya devam ettiğini belirtti.
Açılış Konferansı: “Kudüs’e Hâkim Olan, Dünyaya Hâkim Olur”
Protokol konuşmalarının ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş “Dünü ve Bugünü ile Kudüs ve Arz-ı Mukaddes” başlıklı açılış konferansını gerçekleştirdi. Kudüs’ün geçmişinin 20 bin yıl öncesine dayandığını, defalarca kuşatılıp yıkıldığını ve yeniden kurulduğunu belirten Prof. Dr. Arslantaş, Kudüs’ün tarihin hiçbir döneminde sadece bir şehir olmadığını, inancın merkezine yerleşmiş bir kutsal alan olduğunu söyledi. Arslantaş, “Kudüs’e hâkim olan, dünyaya hâkim olur” ifadesiyle şehrin önemini vurguladı.
Musevilik ve Hristiyanlıkta Kudüs’ün başlangıçta kutsal bir şehir olarak görülmediğini, bu kutsallığın yüzyıllar sonra eklendiğini dile getiren Arslantaş, İslam’da ise ilk kıblenin Kudüs olduğunu hatırlatarak, Kudüs’ün İslam’ın özünde kutsal bir şehir olduğunu ifade etti.
Sunumun ardından Prof. Dr. Nuh Arslantaş’a teşekkür plaketi ve hediye takdimi ile sempozyuma destek veren dış paydaşlara plaketleri takdim edildi.
Kudüs Özel Oturumu 16 Mayıs’ta
İki gün sürecek sempozyum kapsamında, 16 Mayıs 2025 Cuma günü 16.30-18.00 saatleri arasında Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda “Kudüs Özel Oturumu” gerçekleştirilecek. Oturuma Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Safa Üstün başkanlık edecek.
Oturumda IRCICA’dan Prof. Dr. Cengiz Tomar “Kudüs Çalışmalarının Geleceği”, Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü’nden Doç. Dr. Alaattin Dolu “Filistin’de Mülksüzleştirme Politikaları ve Kudüs Vakıfları” konulu sunumlarını yapacak. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hamza Yavuz ise “Kudüs’te Bir Büyükelçilik, Diasporada Bir Yarılma: Amerikan Yahudilerinin Trump’ın Büyükelçilik Kararına ve Kudüs’ün Geleceğine Bakışları” başlıklı sunumuyla Kudüs meselesini uluslararası ilişkiler ekseninden değerlendirecek.